5567 – RESULULLAH’IN EZA’DAN KORUNMASI

RESULULLAH’IN EZA’DAN KORUNMASI

5567 – Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “(Bir gün) Ebu Cehl: “Muhammed, aranızda, hâlâ yüzünü toprağa sürtüyor mu?” dedi.

“Evet” cevabını alınca:

“Lat ve Uzza’ya yemin olsun! Onu böyle yaparken görürsem boynuna ayaklarımla basacağım -veya: Ben de O’nun yüzünü yere batıracağım” dedi. Sonra bir gün, Resûlullah namaz kılarken boynuna basmak üzere yaklaştı. Fakat birdenbire O’nu bırakıp geri döndüğünü ve elleriyle korunduğunu gördüler.

“Sana ne oldu?” dediler.

“Benimle onun arasında ateşten bir hendek, korkunç bir şey ve birtakım kanatlar var!” cevabını verdi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm da:

“Eğer bana yaklaşsaydı melekler onu uzuv uzuv kapıp parçalayacaktı!” buyurdu. Bunun üzerine Allah Teâla hazretleri şu ayeti inzal buyurdu. (Meâlen): “Fakat insan, kendisini ihtiyaçtan uzak görünce azgınlaşır. Dönüş ancak Rabbinedir. Allah’ın kulunu namaz kılmaktan alıkoyanı gördün mü? Gördün mü o kâfiri? Eğer o doğru yol üzerinde olsa yahut kötülükten sakınmayı tavsiye etse daha hayırlı olmaz mıydı? Gördün mü o kâfiri? Eğer o yalanlayıp haktan yüz çevirirse, Allah’ın kendisini gördüğünü bilmez mi? Andolsun ki, eğer o inkâr ve isyanına son vermezse, biz onu alnından yakalayıp cehenneme sürükleriz. Zira o, pek yalancı ve günahkar bir alındır. O kavmini yardıma çağırsın. Biz de zebânileri çağıracağız. Hayır sen ona aldırma, secde et ve Rabbine yaklaş” (Alak-6-19).

5568 – Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ile birlikte Necid istikametine gazveye çıktık. Resûlullah’a öğle vakti, sık ağaçlı bir vadide yetiştik. Derken Aleyhissalâtu vesselâm bir ağacın altına indi. Kılıncını da dallardan birine astı. Askerler vâdi içerisinde dağılıp ağaçların gölgelerine sığındılar.

Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bizi çağırdı. Yanına gelince, anlattı):

“Ben uyurken yanıma bir adam geldi, kılıncımı aldı. Derken derhal uyandım. Herif tepemde dikilmişti, elinde de kınından sıyrılmış kılınç vardı.

“Seni benden kim kurtarabilir?” dedi.

“Allah!” cevabını verdim. Derhal kılıncı kınına soktu. İşte o, şu oturan adamdır!” buyurdular. Aleyhissalâtu vesselâm (intikam maksadıyla) adama dokunmadı. O, kavminin lideri idi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm affedince, adamlarının yanına döndü. Ayrılırken:

“Allah’a yemin olsun size karşı harb eden bir kavimle beraber olmayacağım!” dedi.”

Buhari, Cihad 87, 84, Megazi 31, 32; Müslim, Müsafirin 311, (843).