1953 – MERHAMETLİ OLMAYA TEŞVİK

MERHAMETLİ OLMAYA TEŞVİK

1953 – Abdullah İbnu Amr İbni’l-Âs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: “Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semâda bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim (akrabalık bağı) Rahmân’dan bir bağdır. Kim bunu korursa Allah onunla (rahmet bağı) kurar, kim de koparırsa, Allah da ondan (rahmet bağını) koparır.”

Tirmizi, Birr 16, (1925); Ebü Dâvud, Edeb 66, (4941).

1954 – Hz. Cerir (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resülullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Allah, insanlara merhamet etmeyene rahmette bulunmaz.

Buhâri, Tevhid 2, Edeb 27; Müslim, Fedail 66, (2319); Tirmizi, Birr 16, (1923).

1955 – Ebü Dâvud ve Tirmizi’de Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh)’den gelen bir diğer rivâyette Resülullah (aleyhissalatü vesselâm) şöyle buyurmuştur: “Merhamet; ancak şaki’nin (ebedi hüsrâna uğrayanın) kalbinden çıkarılabilir.”

Tirmizi, Birr 16, (1924); Ebü Dâvud, Edeb 66, (4942).

1956 – Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resülullah (aIeyhissalâtü vesselâm) (bir gün), Hasan İbnu Ali (radıyallâhu anhümâ)’yı öpmüş idi. Bu sırada yanında bulunan Akra’ İbnu Hâbis, (sanki bunu tuhaf karşıladı ve:) “Benim on tane çocuğum var. Fakat onlardan hiçbirini öpmedim” dedi. Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) ona bakıp:

“Merhamet etmeyene merhamet edilmez” buyurdu.”

Buhâri, Edeb 18, Müslim, Fedâil 65, (2318); Tirmizi, Birr 12, (1912); Ebü Dâvud, Edeb 156, (5218).

Rezin ilâve etti: “(Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) şunu da söyledi:”Allah siz(in kalbiniz)den merhameti çıkardı ise ben ne yapabilirim?”