1157 – MÎKATLAR

MÎKATLAR

1157 – İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) dedi ki: “Hacc ayları Şevvâl, Zülkade ve Zilhicce’den de on gündür.”

Buharî, Hacc 33 (Tercüme yani bâb başlığı olarak senetsiz kaydetmiştir.)

1158 – Hişâm İbnu Urve (merhum) anlatıyor: “Abdullah İbnu Zübeyr (radıyallahu anhümâ) Mekke’de dokuz yıl ikâmet etti. Bu esnada Zilhicce’nin hilâli ile yüksek sesle telbiyeye başladı. (Kardeşi) Urve de onunla aynı şeyi yapardı”

Muvatta, Hacc 50, (1, 339).

1159 – Kasım İbnu Muhammed anlatıyor: “Hz. Ömer (radıyallahu anh) Mekkelilere şöyle hitab etti: “Ey Mekkeliler! Ne oluyor da uzak diyardan gelenler saçları dağınık vaziyette iken sizler yağlanıyorsunuz? (Zilhicce) hilâlini görünce siz de telbiyede bulunun.”

Muvatta, Hacc 49, (1, 339).

1160 – Atâ’ya: “Mücâvir (Mekke’de ikâmet eden) hacc için ne zaman telbiyede bulunur?” diye sorulmuştu. Şu cevabı verdi: “İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) mütemetti olarak gelince, terviye günü, öğleyi kılıp, devesine bindi mi hacc için telbiyede bulunurdu.”

Buharî, Hacc 82, (Tercüme yani bab başlığı olarak kaydedilmiştir. Senetsizdir.)

1161 – İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) şunu söylemiştir: “Hacc için, sadece hacc aylarında ihrama girmek sünnettendir.”

Buharî, Hacc 33 (tercüme yani bab başlığı olarak kaydetmiştir).

1162 – İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Medineliler Zülhuleyfe’de, Şamlılar Cuhfe’de, Necidliler Karn’da ihrama girer, telbiyeye başlar.”

Buharî, Hacc 8, 5, 10, İlm 52, İ’tisam 16; Müslim, Hacc 1347, (1182); Muvatta, Hacc 22, (1,330); Tirmizî, Hacc 17, (831); Ebü Dâvud, Menâsik 9, (1737); Nesâî, Hacc 17,18, 21, (5,122-125).

1163 – Bir rivayette İbnu Ömer der ki: “Bizzat işitmemekle beraber, bana söylendiğine göre, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurmuştur ki: “Yemenliler de Yelemlem’de ihrâma girerler. ”

Buharî, Hacc 8, İlm 52, İ’tisâm 16; Müslim, Hacc 13-18 (1182).

1164 – Buharî’de gelen bir diğer rivayette belirtildiği üzere, bir zât (Abdullah İbnu Ömer’e) gelerek: “Umre için nerede ihrama girmem câiz olur?” diye sorunca: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) mîkat yerleri olarak Necidliler için Karn’ı, Medineliler için Zülhuleyfe’yi, Şamlılar için Cuhfe’yi belirledi” demiş, başka bir mîkat yeri zikretmemiştir.”

Buharî, Hacc 3.

1165 – İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) demiştir ki: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), Medineliler için Zülhuleyfe’yi, Şamlılar için Cuhfe’yi, Necidliler için Karnu’l-Menâzil’i Yemenliler için Yelemlem’i mîkat yerleri olarak ta’yin etmiştir. Bu yerler, ora ahalileri ve oraya başka yerlerden hacc ve umre yapmak maksadıyla gelenler için mîkat yerleridir. Bu söylenen mîkat yerlerinin berisinde (yani mîkatlarla Mekke arasında) bulunanlar için mîkat, bulunduğu yerdir. Daha yakın yerde olanlar da böyledir. Nitekim Mekkeliler de Mekke’de ihrama girerler.”

Buharı, Hacc 7, 9, 11, 12, Cezâu’s-Sayd 18; Müslim, Hacc 11, (2181); Ebü Dâvud, Menâsik 9, (1737); Nesaî, Hac 20, 23, (5,123-125).

1166 – Bir rivâyette şöyle denmiştir: “Kim (mîkatlerin) berisinde ise, (niyeti) başlattığı yerde ihram giyer, öyle ki, Mekkeliler Mekke’de (ihrama girerler).

Buharî, Hacc 7; Ebu Dâvud, Menâsik 9, (1737).

1167 – Ebu z-Zübeyr anlatıyor: “Hz. Câbir (radıyallahu anh)’e ihrama girme yerinden sorulmuştu. Şu cevabı verdi: “Ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın bu hususta şöyle söylediğini işittim. “Medineliler’in ihrama girme yeri Zülhuleyfe’dir. Diğer yol Cuhfe’dir. IrakIılar ‘ın ihrama girme yeri Zât-ı Irk’dır. Necidliler’in ihrama girme yeri Karnı’lMenâzil’dir. Yemenliler’in ihrama girme yerleri Yelemlem’dir.”

Müslim, Hacc 18, (1183).

1168 – İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: “Şu iki memleket (Basra ve Küfe) fethedildiği zaman Hz. Ömer (radıyallahu anh)’e halk gelip :

“Ey mü’minlerin emîri! Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) Necidliler için Karn’ı (mîkat olarak) tesbit etti. Orası bizim yolumuza sapa düşer. (Buradan) Karn’e gitmeye kalksak, bize zor olur!” dediler. Hz. Ömer (radıyallahu anh) onlara:

“Öyleyse onun kendi yolunuzdaki hizasına bakın” dedi ve onlar için Zât-ı Irk’ı tesbit etti.”

Buhârî, Hacc 13.

1169 – Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Iraklılar için Zât-ı Irk’ı mîkat kıldı.”

Ebu Dâvud, Menâsik 9, (1739); Nesâî, Hacc 22, (5,125).

1170 – İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) demiştir ki: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Meşrikliler için Akîk’i mîkat kıldı.”

Ebu Dâvud, Menâsik 9, (1740); Tirmizî, Hacc 17, (832).

1171 – İmam Mâlik: “Bana ulaştığına göre, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Ci’râne’de umre için ihrâma girdi” demiştir.

Muvatta, Hacc 27, (1, 331); Ebu Dâvud, Hacc 81, (1996); Tirmizî, Hacc 96, (935); Nesâî, Hacc 104, (5, 199)

1172 – Yine İmam Mâlikin, nazarında güvenilir (sika) bir kimseden rivayet ettiğine göre, İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) İliyâ’da hacc ihrâmı giymiştir.”

Muvatta, Hacc 26, (1, 331).

1173 – Hz. Osman (radıyallahu anh)’ın: “Bir kimsenin Horasan veya Kirmân’da ihrama girmesini mekruh addettiği” rivayet edilmiştir.

Buharî, Hacc 33, (Bab başlığında, senetsiz olarak kaydedilmiştir).