884 –NASR SURESİ

NASR SURESİ

884 – Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “İzâ câe nasrullahi ve’l-feth” süresi Kur’ân-ı Kerim’in dörtte birine denktir.”

Tirmizî, Sevâbu’l-Kur’ân 10, (2897).

885 – İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: “Hz. Ömer (radıyallahu anh) beni Bedir şeyhleri ile birlikte (sohbet ve istişâre meclislerine) alıyordu. Bu hâl, sanki, birilerinin ağrına gitmişti: “Bunu niye bizimle birlikte cemaate alıyorsun, bizim onun kadar oğlanlarımız var?” diye Hz. Ömer’e târizde bulundu. Hz. Ömer kendilerine: “Onun kimlerden olduğunu biliyorsunuz” diye cevap ver(ip geçiştir)di.

Bir gün beni çağırıp yine onlarla birlikte meclise aldı. Bu sefer, sırf beni(m liyâkatımı) onlara göstermek için beni çağırdığını anlamıştım. Hz. Ömer (radıyallahu anh): “Cenab-ı Hakk’ın İzâ câe nasrullah ve’l-feth (Nasr 1) kavl-i şerifı hakkında ne dersiniz?” diye sordu. Cemaatten bazıları:

“- Yardıma ve fethe mazhar olduğumuz zaman Allah’a hamdetmek ve istiğfarda bulunmakla emrolunduk” diye cevap verdi. Bazıları hiçbir şey söylemedi.

Hz.Ömer (radıyallahu anh) bana yönelerek:

“Ey İbnu Abbâs, sen de mi böyle söylüyorsun?” dedi. Ben:

“Hayır” dedim ve sustum. Hz. Ömer:

“Öyleyse söyle, sen ne diyorsun?” diye bana söz verdi.

Ben şu açıklamayı yaptım:

“- Bu süre Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın ecelidir, kendisine bu süre ile haber verilmiştir. Bu sürede Cenab-ı Hakk (Resûlüne şöyle demiştir): “Allah’ın nusreti ve fethi geldiği zaman, bil ki bu senin ecelinin artık yakınlığına alâmettir. Öyle ise hamdederek Rabbini tesbih et ve ona istiğfàrda bulun. O tevbeleri kabul edicidir.”

Bu yorumun üzerine Hz. Ömer: “Bundan ben de senin söylediğini anlıyorum” dedi.

Buharî, Tesfır 4, Menâkıb 25, Meğâzî 50, 85; Tirmizî, Tefsir, Feth (Nasr) 3359.