5836 – NEFSİN AFETLERİ

NEFSİN AFETLERİ

5836 – Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular:

“Üç kişi vardır ki, Allah Kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azab vardır:

– Sahrada, fazla suyu bulunduğu halde ondan yolcuya vermeyen kimse. Kıyamet günü Allah onun karşısına çıkıp: “Bugün ben de senden fzlımı (lütfumu) esirgiyorum, tıpkı senin (dünyada iken) kendi elinin eseri olmayan şeyin fazlasını esirgediğin gibi” der.

– İkindi vaktinden sonra, bir mal satıp müşterisine Allah Teâlâ’nın adını zikrederek bunu şu şu fiyatla almıştım diye yalandan yemin ederek, muhatabını inandıran ve bu suretle malını satan kimse.

– Sırf dünyevi bir menfaat için bir imama biat eden kimse; öyle ki, dünyalıktan istediklerini verirse biatında sadıktır, vermezse sadık değildir.”

Buhari, Şirb 2, Hiyel 12; Müslim, İman 173, (108); Ebu Dâvud, Büyü’ 62, (3474, 3475); Nesâi, Büyû’, 6, (7, 247).

5837 – Hz. Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: “Üç kişi vardır, Kıyamet gününde Allah onlara ne konuşur, ne nazar eder ne de günahlardan arındırır, onlar için elim bir azab vardır!” buyurdu ve bunu üç kere de tekrar etti. Ben: “Ey Allah’ın Resûlü! Öyleyse onlar büyük zarara ve hüsrana uğramışlardır. Kimdir bunlar?” dedim. Şöyle saydılar:

“(Elbisesini kibirle, yerlere kadar salıp) süründüren, yaptığı iyiliği başa kakan, malını yalan yeminlerle reklam eden kimseler!”

Müslim, İman 171, (106); Ebu Dâvud, Libas 28, (4087, 4088); Tirmizî, Büyû’ 5, (1211); Nesâî, Büyû’ 5, (7, 245).

5838 – Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Üç kişi vardır, Kıyamet günü Allah Teâla hazretleri onlara konuşmaz, nazar etmez, günahlardan da arındırmaz, onlara elim bir azab vardır:

– Zina eden yaşlı,

– Yalan söyleyen devlet reisi,

– Büyüklenen fakir.”

Müslim, İman 172, (107); Nesâî, Zekât 77, (5, 86).

5839 – İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Üç kişi vardır, Kıyamet günü Allah onlara nazar etmez: Anne ve babasının hukukuna riayet etmeyen kimse, erkekleşen kadın ve deyyûs kimse.”

Nesâî, Zekat 69, (5, 81).

5840 – Yine Nesâî’nin bir rivayetinde Resûlullah şöyle buyurmuştur:

“Üç kişi vardır, cennete girmeyecektir: Anne babasının hukukuna riayet etmeyen kimse; içki düşkünü olan kimse; verdiğini başa kakan kimse.”

Nesâî, Zekat 69, (5, 81).

5841 – Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Allah Teâla hazretleri şöyle dedi: “Üç kişi vardır, Kıyamet günü ben onların hasmıyım: “Benim adıma (yemin) edip sonra gadreden kimse, hür bir kimseyi satıp parasını yiyen kimse, bir işçiyi ücretle tutup çalıştırdığı halde, ücretini vermeyen kimse.”

Buhari, Büyü’ 106).

5842 – Sehl İbnu Sa’d radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Kim bana çeneleri ile bacakları arasındaki şeyler hususunda garanti verirse, ben de ona cennet hususunda garanti veririm.”

Buhari, Rikâk 23, Hudud 19; Tirmizi, Zühd 61, (2410).

5843 – Ebu berze el-Eslemi radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Sizin hakkınızda en ziyade korktuğum şey, zenginlik hırsı ile karınlarınızın ve ferçlerinizin şehvetleri bir de fitnelerin şaşırtmalarıdır.”

Rezin tahric etmiştir. (Hadis Ahmed İbnu Hanbel’in Müsned’inde gelmiştir: 4, 420, 423.

5844 – Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Zani bir kimse, zina yaptığı sırada mü’min olarak zina yapmaz, hırsız da çaldığı sırada mü’min olarak hırsızlık yapmaz, içkici, içki içtiği sırada mü’min olduğu halde içki içmez; insanların, onun yüzünden, gözlerini kendine kaldıracakları kadar nazarlarında kıymetli olan bir şeyi mü’min olarak yağmalamaz.”

Buhari, Mezalim 30, Eşribe 1, Hudud 1, 20; Müslim, İman 100, (57); Ebu Dâvud, Sünnet 16, (4689); Tirmizi, iman 11, (2627); Nesâî, Sârık 1, (8, 64).

5845 – Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Kişi zina edince iman ondan çıkar ve başının üstünde bir bulut gibi muallak durur. Zinadan çıkınca iman adama geri döner.”

Ebu Dâvud, Sünnet 16, (4690); Tirmizi, İman 11, (2627).

Tirmizi şu ziyadede bulunmuştur: “Ebu Câfer el-Bâkır Muhammed İbnu Ali’nin: “Bunda imandan çıkıp İslâm’a geçiş vardır” dediği rivayet edilmiştir.”

5846 – Hz. Cündüb radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Kim (başkalarının kusurlarını teşhir edip herkese) duyurursa, Allah da (onun kusurlarını) duyurur. Kim de riya yaparsa Allah da onun riyasını ortaya çıkarır.”

Buhari, Rikak 36; Müslim, Zühd 48, (2987).

5847 – Ebu Saidi’l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“İnsanlara merhametli olmayana Allah Teâla merhamet etmez.”

Tirmizi, Birr 16, (1923).

5848 – Câbir İbnu Abdillah el-Ensâri radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Zulümden kaçının. Zira zulüm, Kıyamet günü karanlıklar olacaktır. Cimrilikten de kaçının, zira cimrilik, sizden öncekileri helak etmiş, onları birbirlerinin kanlarını dökmeye, haramlarını helal addetmeye sevketmiştir.”

Müslim, Birr 56, (2578).

5849 – İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“İnsanda bulunan en şerli şey aşırı cimrilik ve şiddetli korkudur.”

Ebu Davud, 22 (2511).

5850 – Ebu Bekr es-Sıddik radıyallahhu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Mü’mine zarar veren veya hile yapan mel’ûndur.”

Tirmizi, Birr 27, (1942).

5851 – Ebu Sırma radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Kim mü’mine zarar verirse Allah da onu zarara uğratır. Kim de mü’mine meşakkat verirse, Allah da ona meşakkat verir.”

Tirmizi, Birr 27, (1941).

5852 – Ebu Temime radıyallahu anh anlatıyor: “Arkadaşları kendisine: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm size çok şeyler söyledi, öyleyse bize de bir tavsiyede bulunun!” demişlerdi.

“İnsanda ilk (çürüyüp) kokacak olan yeri karnıdır. Öyleyse, kim, karnına temiz olandan başka bir şey girdirmeyebilirse mutlaka bunu yapsın!” tavsiyesinde bulundu.”

Buhari, Ahkam 9.

5853 – Ebu Bekre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “İşleyene daha dünyada cezası çarçabuk gelmeye en layık günah zulüm ve sıla-ı rahmin koparılmasıdır, bu cezanın dünyada gelmesi, ahiretteki cezaya kefaret değildir.”

Ebu Davud, Edeb 51, (4902); Tirmizi, Kıyamet 58, (2513).

5854 – İyaz İbnu Hımâr radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Allah Teâla hazretleri, bana: “Mütevâzi olun, öyle ki, kimse kimseye zulmetmesin, kimse kimseye karşı böbürlenmesin” diye vahyetti.”

Ebu Dâvud, Edeb 48, (4895).

5855 – Hz. Ebu Bekr es-Sıddik radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Cehennem, bozguncu, cimri ve başa kakıcı her insana yakındır.”

Bir rivayette de şöyle buyrulmuştur: “Cennete ne bozguncu, ne cimri ne de başa kakıcı giremez.”

Tirmizi, Birr 41, (1964).

5856 – İbnu Amr İbni’l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Yiyiniz, tasadduk ediniz, giyiniz. Fakat bunları yaparken israfa ve tekebbüre kaçmayınız.”

Nesâi, Zekat 66, (5, 79). Hadisi Buhari, bab başlığında kaydetmiştir (Libas 1).

5857 – İbnu Abbâs radıyallahu anhüma anlatıyor: “Ey Allah’ın Resulü dendi, herbirimiz içinde, (bazan, öylesine çirkin) bir şeyn ârız olduğunu görür ki, bunu söylemektense o şeyin bir korparçası olup (kendisini yakması) ona daha sevimli gelmektedir!”

Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bu söze şöyle mukabelede bulundu:

“Allahuekber, Allahuekber, Allahuekber!) Şeytan’ın hilesini vesveseye çeviren Allah’a hamd olsun!”

Ebu Dâvud, Edeb 118. (5112).

5858 – Ebu Zümeyl rahimehullah anlatıyor: “İbnu Abbas radıyallahu anhüma’ya (bir gün): “İçimde duyduğum bu (fena) şeyler de ne?” diye sormuştum. Bana:

“Ne hissediyorsun ki?” dedi. Ben:

“Vallahi (onlar çok fena!) dilime alamam!” dedim.

“Şekk nev’inden bir şey mi ?” dedi ve güldü. Sonra açıkladı:

“Bu (çeşit vesveseler)den hiç kimse kurtulamaz. Nitekim Allah Teâla hazretleri (Resûlüne) şu ayeti inzal buyurmuştur. (Mealen): “Eğer sana indirdiğimiz (kitapta anlatılan bu kıssalar) hakkında bir şüphen varsa, senden evvel indirilmiş olanları okuyanlara sor. Andolsun ki, sana Rabbinden hak (olan kitap) gelmiştir, sakın şüphe edenlerden olma!” (Yunus 94).)

İbnu Abbas bana dedi ki: “Eğer içinde herhangi bir vesvese bulursan şöyle de: “O (Allah), hem evveldir, hem ahirdir, hem zâhirdir, hem bâtındır. O herşeyi bilendir” (Hadid 3).

Ebu Dâvud, Edeb 118, (5110).

5859 – İbnu Abbâs radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Kim, görmediği halde rüya görme iddiasına kalkarsa (Kıyamet günü) arpa daneciğine düğüm atması teklif edilir. Kim de kendisinden hoşlanmadıkları halde, bir grubun konuşmasını dinleme gayretine düşerse Kıyamet günü kulağına erimiş kurşun dökülür. Kim bir sureti tasvir ederse (Kıyamet günü) azaba uğrar ve bu yaptığına ruh üflemesi emredilir, ama üfleyemez”

Buhâri, Ta’bir 45; Ebu Dâvud, Edeb 96, (5024); Tirmizi, Rü’ya 8, (2284).

5860 – Vâsile İbnu’l-Eska’ radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Şurası muhakkak ki, en büyük yalanlardan biri, kişinin kendisini babasından başka birisine nisbet etmesi veya görmediği bir şeyi gözlerinin gördüğünü iddia etmesi, yahut da Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın söylemediği bir şeyi O’na söyletmesidir”

Buhâri, Menakıb 5

5861 – Ebu Kılâbe merhum anlatıyor: “Sabit İbnu Dahhâk radıyallahu anh anlatmıştı: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: Kim, bile bile, yalan yere İslâm’dan başka bir din ile yemin ederse, bu kimse dediği gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürüp (intihar ederse) Kıyamet günü o şeyle azab verilir. Kişnin gücü dışında olan bir şey üzerine yaptığı nezir muteber değildir. Mü’mine lanet etmek onu öldürmek gibidir. Bir mü’mine küfür nisbet etmek onu öldürmek gibidir. Kim kendisini bir şeyle keserse Kıyamet günü onunla kesilir. Kim malını çok göstermek için yalan bir iddiada buiunursa, Allah onun azlığını artırır.”

Buhâri, Eyman 7, Cenaiz 84, Edeb 44, 73; Müslim, İman 176, (110); Tirmizi, İman 16, (2638); Ebu Davud, İman 9, (3257); Nesâi, Eyman 7, (7, 5, 6).

5862 – İbnu Abbâs radıyallahu anhüma anlatıyor: “Bir kavimde gulûl (denen devlet malından hırsızlık) zuhur ederse, Allah o kavmin kalplerine korku atar. Bir kavim içinde zina yayılırsa orada ölümler artar. Bir kavim, ölçü ve tartılarda (hile yaparak) miktarı azaltırsa Allah ondan rızkı keser. Bir kavmin (mahkemelerinde) haksız yere hükümler verilirse, o kavimde mutlaka kan yaygınlaşır. Bir kavm ahdinden dönüp gadre yer verirse, Allah onlara mutlaka düşmanlarını musallat eder.”

Muvatta, Cihâd 26, (2, 460).

5863 – Yine İbnu Abbâs radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“İnsanlar arasında Allah’ın en çok buğzettiği üç kişi vardır:

Harem’de sapıtıp haktan ayrılan,

İslâm’a girdiği halde cahiliye sünnetini arayan,

Haksız yere, kanını dökmek için bir adamdan kan talep eden.”

Buhâri, Diyât 9.

5864 – Muğire İbnu şu’be radıyallahu anh’ın anlattığına göre “Hz. Muaviye radıyallahu anh kendisine: “Resülullah aleyhissalatu vesselâm’dan işittiğin bir şeyi bana yaz” diye mektup yazmıştır. O da Hz. Muâviye’ye şunu yazmıştır: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın şöyle söylediğini işittim:

“Allah Teâla hazretleri, sizin için üç şeyi mekruh addetti.

Dedikodu,

Malın ziyâı.

Çok sual!..”

Buhâri, Zekât 53, Edeb 6; Müslim, Akdiye 35, (539).

5865 – Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Siz birkısım ameller işliyorsunuz ki, onlar sizin nazarınızda kıldan daha ince (daha ehemmiyetsiz)dir. Halbuki biz onları, Resülullah zamanında helake atıcılardan addederdik.”

Buhâri, Rikâk 32.

5866 – Vâsıle İbnu’l-Eskâ’ radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: “Kardeşine karşı şamata yapma. Allah ona afıyet sana da belayı verir.”

Tirmizi, Kıyamet 55, (2508).

5867 – Ebu’d Derda radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Bir şeye karşı sevgin seni kör ve sağır eder (de onun eksiklerini görmez, kusurlarını işitmez olursun)”

Ebu Dâvud, Edeb 125, (5130).

5868 – Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Şeytan insanoğlunda, kanın cereyanı gibi cereyan eder.”

Ebu Dâvud, Sünnet 18, (4719).

5869 – İmam Mâlik rahimehullah’a ulaştığına göre, “Ümmü Seleme radıyallahu anhâ, Efendimiz’den sormuştur:

“Ey Allah’ın Resûlü! Aramızda salihler mevcut iken bizler helak mi olacağız?” Aleyhissalâtu vesselâm:

“Evet, buyurmuşlardır, pislik (zina) artarsa!”

Muvatta, Kelam 22, (2, 991).

5870 – Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Hanımını kocasına karşı, köleyi efendisine karşı ayartan bizden değildir!”

Ebu Dâvud, Talâk 1, (2175), Edeb 135, (5170).

5871 – Yine Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Size şerlilerinizi haber vereyim mi? Onlar, tek başlarına yiyenler, kölelerini dövenler, yardımı esirgeyenlerdir.”

Rezin tahriç etmiştir.