5708 – MA’SİYETLE İLGİLİ NEZİR

MA’SİYETLE İLGİLİ NEZİR

5708 – Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Ma’siyette (günah şeylerde) nezir yoktur. Bunun kefâreti de yemin kefâretidir.”

Ebu Dâvud, Eymân 23, (3292); Tirmizi, Nüzûr 1, (1524); Nesâî, Eymân 41, (7, 26).

5709 – İbnu Amr İbnu’I-Âs radıyallahu anhümâ anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Ancak, kendisiyle Allah Teâla hazretlerinin rızası talep edilen şeylerde nezir vardır. Sıla-ı rahmı koparma üzerine de yemin yoktur.”

Ebu Dâvud, Eymân 15, (3273, 3274).

5710 – İmrân İbnu Husayn radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdullar ki:

“Ne bir mâsiyette ne de insanoğlunun mâlik olmadığı bir şeyde nezir yoktur.”

Nesâi, Eymân 14, (7, 28); Müslim, Nezr 8, (1641); Ebu Dâvud, Eyman 28, (3316).

5711 – Yahya İbnu Sa’id radıyallahu anh anlatıyor: “Kasım İbnu Muhammed’in şöyle söylediğini işittim: “İbnu Abbâs radıyallahu anhüma’ya bir kadın gelip:

“Ben oğlumu kurban etmeye nezrettim! (Ne dersin?)” dedi. İbnu Abbâs ona:

“Oğlunu kesme, yeminine karşı keffârette bulun!” diye cevap verdi. Bu cevap karşısında orada bulunan yaşlı bir zat:

“Bu nezirde nasıl keffâret olur?” dedi. İbnu Abbâs açıkladı:

“Allah Teâla hazretleri Kur’ân-ı Kerim’de: “Hanımlarına zıhâr yapanlarınız bilsin ki, bu sözleriyle hanımları onların anneleri olmuş olmaz. Gerçekten onlar çirkin ve asılsız bir söz söylüyorlar…” (Mücâdele 2) buyurmuş, sonra da gördüğün gibi, bu zıhârda bulunanlara keffâret takdir etmiştir.”

Muvatta, Nüzûr 7, (2, 476).

5712 – Muhammed İbnu Münteşir anlatıyor: “Bir adam, Allah, düşmanından kurtardığı taktirde kendisini kurban etmeye nezretmişti. Durumu gelip İbnu Abbâs radıyallahu anhümâ’ya sordu. O da, hizmetçisi Mesruk’a sormasını söyledi. Adam ona sorunca, Mesrûk:

“Sen kendini kurban etme. Çünkü, eğer mü’min biriysen, mü’min bir canı öldürmüş olacaksın; yok eğer kâfirsen, cehenneme gitmede acelecilik etmiş olacaksın. En iyisi, bir koç satın al, bunu müslümanlar için kes. Çünkü İshâk aleyhisselâm senden daha hayırlıdır. O bir koç ile fidyelendi” diye cevap verdi. Adam bu cevabı İbnu Abbas radıyallahu anhümâ’ya haber verdi. Bunun üzerine:

“Sana, ben de böyle fetva vermeyi düşünmüştüm!” dedi.”

Rezin tahric etmiştir.

5713 – Ukbe İbnu Âmir radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurmuştur ki:

“Nezir keffâreti, başka bir şey zikredilmemişse yemin keffâretidir.”

Müslim, Nüzûr 13, (1645); Ebu Dâvud, Eymân 31, (3323); Tirmizî, Nüzür 4, (1528).

5714 – İmrân İbnu Husayn radıyallahu anhümâ anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Nezir iki çeşittir: Kimin nezri Allah’a taatla ilgiliyse bu nezir Allah içindir. Bunda vefa gerekir. Kimin nezri de Allah’a masiyetle ilgili ise işte bu nezir şeytan içindir, bunda vefa yoktur. Böyle bir nezirde bulunan kimse, nezri için, yeminde olduğu gibi keffarette bulunur.”

Nesâî, Eymân 41, (7, 28, 29).