5147 – MEKRUH KAZANÇLAR

MEKRUH KAZANÇLAR

5147 – Ebu Mes’ûd radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm köpeğin semenini, fâhişenin mehrini ve kâhinin ücretini yasakladı.”

Buhari, Büyü’ 113, İcare 20, Talâk 51, Tıb 46; Müslim, Müsakat 39, 1567; Muvatta, Büyü’ 68, (2, 656); Tirmizi, Büyü’ 46, (1276); Nesai, Büyü’ 91, (7, 309); Ebu Davud, Büyü’ 68, (4381).

5148 – Ebu Cuheyfe radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm kan mukabilinde alınan semenden, köpek semeninden, fuhuş kazancından men etti. Dövme yapanı, dövme yaptıranı, faiz yiyeni, faiz yedireni ve musavvirleri lanetledi.”

Buhari, Büyü’ 113, 25, Talâk, Libas 86, 96; Ebu Davud, Büyü’ 65, (3483).

5149 – Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm câriyenin kesbini nehyetti.”

Buhari, İcâre 20, Talâk 51; Ebu Davud, Büyü 40, (3425).

Ebu Davud, Râfi’ İbnu Hadiç’ten yaptığı rivayette şu ziyadeyi kaydeder: “…Kazancın nereden olduğunu bilinceye kadar…”

5150 – Hz. Osman radıyallahu anh anlatıyor: “Çocukları kesbe mecbur etmeyin. Siz onları kesbe mecbur ettiğiniz zaman hırsızlık yaparlar. San’at sahibi olmayan câriyeleri de kesbe zorlamayın. Zira siz onları kesbe zorladığınız takdirde ferçleriyle kazanırlar. Onların getireceği paraya karşı istiğna gösterin ki, Allah da sizi müstağni kılsın. Size temiz olan yiyecekler yaraşır.”

Muvatta, İsti’zan 42, (2, 981).

5151 – Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh’ın bir kölesi vardı. bu köle çalışıp kendisine belli bir haraç ödüyordu. Hz. Ebu Bekr onun kazancından yiyordu. Bir gün yine bir şeyler getirdi. Ebu Bekr radıyallahu anh bundan da yedi. Ancak kölesi:

“Bu yediğin nedir, biliyor musun?” dedi. Hz. Ebu Bekr:

“Neymiş o?” deyince köle açıkladı:

“Ben câhiliye devrinde kâhinlik yapardım. Aslında bu işin ehli de değildim. Bu sebeple (kkafadan atıp bir) adam aldatmıştım. (Bugün yolda) bana rastladı ve (kâhinliğimden kalma eski) bir borcunu ödedi. Yediğiniz işte bu idi!”

Bunun üzerine Ebu Bekr elini boğazına atıp, midesinde her ne varsa kusup çıkardı.”

Buhari, Menakıbu’l-Ensâr, 26).