4134 – ÂZAD ETME

ÂZAD ETME

4134 – İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Kim, kendisi ile bir başkası arasında (ortak) olan bir köle(deki kendine mahsus hisse)yi azad ederse, köleye onun malından adilane bir kıymet biçilir, ne eksik ne de fazla. Sonra, eğer zenginse, onun malından (ortaklara hisseleri verilerek) köle azad edilir. Değilse köleden azad ettiği kısım azad olmuştur.”

Buhari, Şirket 5, 14. Itk 4, 17; Müslim, Itk 1, (1501); Muvatta, Itk 1, (2, 772); Ebu Davud, Itk 6, (3940 – 3947); Tirmizi, Ahkam 14, (1346, 1347); Nesai, Büyü 106, (7, 319).

4135 – Ebu’d-Derda radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Köleyi ölme anında azad edenin misali, doyduğu zaman hediyede bulunan adam gibidir.”

Ebu Davud, Itk 15, (3968); Tirmizi, Vesaya 7, (2124).

4136 – İmran İbnu Husayn radıyallahu anhüma anlatıyor: “Bir adam, öleceği sıra, kendine ait altı köleyi azad etti. Onlardan başka malı da yoktu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm onları çağırdı. Onları üç gruba ayırdı, sonra aralarında kur’a çekti. İkisini azad etti. dördünü köle olarak bıraktı. Adamı da şiddetle azarladı.”

Müslim, Eyman 56, (1668); Muvatta, Itk 3, (2, 774); Tirmizi, Ahkam 27, (1364); Ebu Davud, Itk 10, (3958- 3961); Nesai, Cenaiz 65, (4, 64).

4137 – İbnu Ömer radıyallahu anhüma diyor ki: “Hangi cariye, efendisinden bir çocuk dünyaya getirirse, artık efendi bu cariyeyi satamaz, hibe edemez, miras da kılamaz. Hayatta oldukça ondan istifade eder, öldü mü artık cariye hür olur.”

Muvatta, Itk 6, (2, 776).

4138 – Semüre İbnu Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Kim zû-rahm muhrem birisine malik olursa o hürdür.”

Ebu Davud, Itk 7, (3949); Tirmizi, Ahkam 28, (1365); İbnu Mace, Itk 5, (2524).

4139 – Amr İbnu Şu’ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ‘a yardım talep etmek üzere bir adam gelip: “Ey Allah’ın Resulü! (Efendim) falana ait şu cariye var ya (onun yüzünden efendim bana sıkıntı veriyor)” dedi. Aleyhissalatu vesselam “Vah! Neyin var?” deyince adam: “Bela hasıl oldu. Köle (ben demek istiyor) efendinin cariyesine bakmıştı, efendi kıskançlıkla erkeklik uzvunu burdu (hadım etti)” dedi. Aleyhissalatu vesselam: “Adamı bana getir!” emretti. Efendi çağırıldı ama getirilemedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: “Öyleyse git, sen hürsün!” ferman buyurdu. Adam: “Ey Allah’ın Resûlü! (Efendimin kölesi olmamda direnmesi halinde) kim bana yardımcı olacak?” dedi. Aleyhissalatu vesselam: “Sana yardımcı olmak bütün müslümanlara terettüp eder” cevabını verdi.”

Ebu Davud, Diyat 7, (4519); İbnu Mace, Diyat 29, (2680).

4140 – Sefine radıyallahu anh anlatıyor: “Ben Ümmü Seleme radıyallahu anha’nın kölesi idim. Bir gün bana: “Seni azad ediyorum, ancak yaşadığın müddetçe Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ‘a hizmet etmeni şart koşuyorum” dedi. “Sen bu şartı koşmasan da başka bir şey yapacak değilim!” dedim. Beni azad etti ve bana bu şartı koştu.”

Ebu Davud, Itk 3, (3932); İbnu Mace, Itk 6, (2526).

4141 – İmam Malik’e ulaştığına göre, İbnu Ömer radıyallahu anhüma’ya azad etme şartıyla satın alınan rakabe-i vacibe’den sorulmuştu. “Hayır, olmaz” cevabını verdi.”

Muvatta, Itk 12, (2, 778).

4142 – Fudale İbnu Ubeyd el-Ensari radıyallahu anh’tan anlatıldığına göre Fudale’ye, “üzerinde bir köle azad etme borcu bulunan kimsenin veled-i zira’yı azad etmesi caiz olur mu?” diye sorulmuş, o da: “Evet” demiştir.”

Muvatta, Itk 11, (2, 777).

4143 – Abdurrahman İbnu Ebi Amra el-Ensari rahimehullah’ın anlattığına göre “annesi, bir köle azad etmek istemiş ve bunu sabaha tehir etmiş, köle de bu sırada ölmüştür. Abdurrahman Kasım İbnu Muhammed’e: “Ben anneme bedel bir köle azad etsem, anneme faydası olur mu (sevabı ulaşır mı)? diye sorar. Kasım: “Sa’d İbnu Ubade radıyallahu anh Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ‘a gelip: “Annem vefat etti, ben onun adına bir köle azad etsem ona faydası olur mu?” diye sormuştu, “Evet!” cevabını aldı” dedi.”

Muvatta, Itk 13, (2, 779).

4144 – Yahya İbnu Sa’id rahimehullah anlatıyor: “Abdurrahman İbnu Ebi Bekr radıyallahu anhüma, uyuduğu bir uykuda vefat etti. Kız kardeşi Hz. Aişe radıyallahu anha onun adına birçok köle azad etti.”

Muvatta, Itk 14, (2, 779).

4145 – İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Kim malı olan bir köle azad ederse, kölenin malı kendisinin olur, yeter ki efendisi bu hususta bir şart koşmamış olsun.”

Ebu Davud, Itk 11, (3962); İbnu Mace, Itk 8, (2529).

4146 – Rebi’a İbnu Ebi Abdirrahman anlatıyor: “Zübeyr İbnu’l-Avvam radıyallahu anh bir köle satın aldı ve onu azad etti. Bu kölenin, hür bir kadından oğulları vardı. Hz. Zübeyr: “Oğulları benim mevalimdir” dedi. Annesinin efendileri: “Hayır, onlar bizim mevalimizdir” dediler. Bunun üzerine davaları Hz. Osman radıyallahu anh’a intikal etti. O, velâ’nın Hz. Zübeyr’e ait olduğuna hükmetti.”

Muvatta, Itk 21, (2, 782).

4147 – Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ‘a “Hangi köleyi azad etmek efdaldir?” diye sorulmuştu.

“Fiyatça yüksek olanı ve efendisinin nazarında en nefis olanıdır!” cevabını verdi.”

Muvatta, Itk 15, (2, 779); Buhari, Itk 2; Müslim, İman 136, (84).