4040 – KÖLE VE CARİYENİN TALAKI

KÖLE VE CARİYENİN TALAKI

4040 – Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Câriyenin talakı iki talaktır, iddeti de -bir nüshada; “kurû’u da”- iki hayız müddetidir.”

Ebu Davud, Talak 6, (2189); Tirmizi, Talak 7, (1182); İbnu Mace, Talak 30, (2080).

4041 – İbnu Ömer radıyallahu anhüma derdi ki: “Köle, hanımını iki talakla boşadı mı artık kadın, başka bir kocaya var(ıp ondan boşan)madıkça ona haram olur. Bu kölenin hanımı hür de olsa, köle de olsa hüküm böyledir. Hür kadının iddeti üç hayız müddeti, köle kadının iddeti iki hayız müddetidir.”

Muvatta, Talak 50, (2, 574).

4042 – Ebu Hasan Mevla Beni Nevfel anlatıyor: “İbnu Abbas radıyallahu anhüma’ya dedim ki: “Bir köle, nikahı altında bulunan köle bir kadını iki talakla boşasa, sonra bunlar azad edilseler, onunla yeniden evlenmek istemesi caiz olur mu?”

İbnu Abbas radıyallahu anhüma sorumu şöyle cevapladı: “Evet! Ona bir talak daha kalmıştır, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm böyle hükmetti.”

Ebu Davud, Talak 6, (2187, 2188); Nesai, Talak 19, (6, 154, 155).

4043 – Nafi rahimehullah anlatıyor: “İbnu Ömer radıyallahu anhüma derdi ki: “Kim kölesine evlenme izni verirse, boşama yyetkisi kölenin elinde olur. Onun boşama yetkisinden hiç biri başkasının elinde olamaz. Ancak, kişinin kendi kölesinin cariyesini veya cariyesinin cariyesini almasında bir günah yoktur.”

Muvatta, Talak 51, (2, 575).

4044 – Süleyman İbnu Yesar rahimehullah anlatıyor: “Nüfey’ Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın zevce-i pakleri Ümmü Seleme’nin mükâtebi idi veya, nikahında hür bir kadın olan bir köle idi. Nüfey’ bu kadını iki talakla boşadı. Sonra kadını geri almak istedi. Durumu Hz. Osman ve Zeyd İbnu Sabit radıyallahu anhüma’ya sordu. Bunlar: “O artık sana haram oldu, o artık sana haram oldu!” dediler.”

Muvatta, Talak 47, (2, 574).

4045 – İbnu Abbas radıyallahu anhüma demiştir ki: “Cariyenin boşanması beş suretle vukûa gelir: Azad edilmesi, kocasının boşaması, efendisinin satması, efendisinin hibe etmesi, miras olmasıyla.”

Rezin tahric etmiştir.

4046 – Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Ben, karı-koca iki kölemi azad etmek istemiştim. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm önce erkekten başlayıp sonra da kadını azad etmemi emretti.”

Ebu Davud, Talak 22, (2237); Nesai, Talak 28, (6, 161).

Rezin, (Resulullah’ın bu emrinin sebebini belirtmek üzere) şu ziyadede bulunmuştur: “….kadına hakk-ı hıyâr (erkeği kabul veya reddetme muhayyerliği) olmasın diye.”

4047 – Yine Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Berire radıyallahu anha’da üç sünnet vardı:

1. Azad edildi ve kocasını tercih edip etmemede muhayyer kılındı.

2. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm onun hakkında: “Velâ, âzad edenedir” buyurdu.

3. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, tencere kaynarken eve girmişti. Kendisine ekmek ve evde bulunan katıktan bir sofra kuruldu.

“Galiba bir tencerenin kaynadığını görüyorum” buyurdu. Oradakiler: “Evet ama, bu Berîre’ye tasadduk edilen bir ettir. Sen ise sadaka yemiyorsun!” dediler. Aleyhissalatu vesselam: “Bu ona sadakadır, (ama ondan) bize hediyedir!” buyurdu.”

Buhari, Talak 14, Nikah 18, Et’ime 31, Itk 10, Feraiz 22, 23, 19, 25; Müslim, Itk 14, (1504); Muvatta, Talak 25, (2, 562); Ebu Davud, Talak 19, (2233, 2235, 2236); Tirmizi, Radâ’ 7, (1154, 1155); Nesai, Talak 29, 30, (6, 162, 163).

4048 – İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Berire’nin kocası, Muğis adında bir köle idi. Ben onu, berire’nin etrafında ağlayarak tavaf edercesine dolaştığını görür gibiyim. Gözyaşları sakallarını ıslatmıştı. Hatta Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir ara amcası Abbas radıyallahu anh’a: “Muğis’in Berire’ye olan sevgisine mukabil, Berire’nin Muğis’e olan nefreti seni hayrete sevketmiyor mu?” buyurdu. (Muğis’in haline acıyarak) Berire’ye: “Muğis’e ric’at etmez misin?” diye şefaatte bulundu. Ancak Berire kararlı idi: “Ey Allah’ın Resulü, bunu emir mi buyuruyorsunuz? (Eğer, emirse hayhay. Hemen ayrılma kararımdan döneyim!)” dedi. Resûlullah: “Hayır! Ben sadece onun lehine şefaatte bulunuyorum!” deyince, Berire: “Öyleyse ona ihtiyacım yok!” cevabını verdi.”

Buhari, Talak 15, 16; Ebu Davud, Talak 31, (2231, 2232); Tirmizi, Radâ’ 7 (1156); Nesai, Kudat 27, (8, 245).

4049 – İmam Malik’e ulaştığına göre: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın zevce-i pakleri, ümmü’l-mü’minin Hafsa radıyallahu anha, beni Adiyy’e ait bir cariye olan Zebra’ya -ki bir kölenin nikahı altında idi ve efendisi azad etmişti- haber salıp yanına çağırttı ve dedi ki: (Şimdi sen, zevcin sana temas etmedikçe muhayyersin.) Eğer sükût edersen, muhayyerliğin kalmaz.”

Böyle bir hakkın varlığını öğrenen kadın derhal: “O boştur, yine boştur, yine boştur” diyerek kocasını üç talakta boşadı.”

Muvatta, Talak 27, (2, 563).