3452 – DENİZ AVI

DENİZ AVI

3452 – Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalatu

vesselâm bizi gazveye gönderdi. Biz üçyüz kişilik bir gruptuk, komutanımız da Ebu Ubeyde İbnu’l-Cerrâh radıyallahu anh idi. Kureyş’in kervanını takip ediyorduk. Azığımız da bir dağarcık içine konmuş hurmadan ibâretti. Başka birşeyimiz yoktu. Ebu Ubeyde bundan bize (önce avuç avuç veriyordu, sonra) tane tane vermeye başladı. Kendisine:

“Bununla nasıl idare ediyordunuz?” diye soruldu. Şu cevabı verdi:

“Biz hurmayı adeta emiyorduk, bebeğin emmesi gibi. Sonra da üzerine su içiyorduk. Bu bize geceye kadar yetiyordu. Tükendiği zaman yokluk içinde kaldık. İki hafta sâhilde ikâmet ettik. Şiddetli açlık geçirdik. Öyle ki ağaç yaprakları yedik. Ordumuza yaprak ordusu dendi. (Bu esnada) deniz bize anber (balina) denen bir hayvan attı. Ebu Ubeyde radıyallahu anh buna önce, “meytedir (yani leştir, yenmesi haramdır)” dedi. Sonra da: “Hayır, meyte değildir, bizler Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’ın elçileriyiz, Allah için buradayız, üstelik muzdar durumdayız” dedi.

Ondan iki hafta boyu yedik. Yağından da süründük. Hattâ vücudumuz kendine geldi, eski halini aldı. Ebu Ubeyde, hayvanın kaburgalarından bir kemik alıp yere dikti. Sonra en boylu şahsı ve en boylu deveyi aradı. Adam deveye bindirildi ve kaburganın altından geçti. Hayvanın göz çukurunun içine tam dört kişi oturdu. Gözünden nice kulle yağ çıkardık. Etinden kendimize azık yaptık. Medine’ye gelince durumu Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’a anlattık.

“Bu, AIlah’ın sizin için (denizden) çıkardığı bir rızıktır. Beraberinizde, etinden hâlâ var mı?” buyurdu. Biz de bir miktar gönderdik. O, bundan yedi.”

Buhari, Sayd 12, Şirket 1, Cihâd 124, Megazi 64; Müslim, Sayd 17, (1935); Muvatta, Sıfatu’n-Nebiyy 24, (2, 930); Ebu Dâvud, Et’ime 47, (3840); Tirmizi, Kıyâmet 35, (2477); Nesâi, Sayd 35, (7, 207, 209).

3453 – Yine Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Denizin dışarı attığı veya yarısından çekildiği balığı yiyin. Denizin içinde ölmüş ve suyun üstüne çıkmış (tâfi) balığı yemeyin.”

Ebu Dâvud, Et’ime 36, (3815).