3445 – KARA AVI

KARA AVI

3445 – Adiyy İbnu Hâtim radıyallahu anh anlatıyor: “(Bir gün): “Ey AIlah’ın Resulü! Biz, şu köpeklerle avlanıyoruz. Bunlardan bize helâl olanı hangisidiı?” diye sormuştum, şu açıklamayı yaptı:

“Muallem (terbiye edilmiş) köpeğini besmele çekerek gönderdin mi, senin için tuttuğunu ye. Ancak köpek kendisi yemeye kalkmışsa onu yeme. Zira bu durumda ben, avı köpeğin kendisi için yakalamış olmasından korkarım. Eğer senin gönderdiğin köpeklere başka bir köpek karıştı da (hangisinin yakaladığı belli değilse) yine yeme.”

Buhâri, Büyü 3, Zebaih 1, 2, 3, 7, 8, 9, 10, Tevhid 13; Müslim, Sayd 1, (1929); Ebu Dâvud, Sayd 2, (2847-2851); Tirmizi, Sayd 1- 7, (1465-1471); Nesâi, Sayd 1- 8, (7,179-183),19-23, (7,193-195).

3446 – Ebu Salebe el-Huşeni radıyallahu anh anlatıyor: (Bir gün Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’a):

“Ey Allah’ın Resulü! Biz Ehl-i Kitab’ın yaşadığı bir diyardayız. Onların kaplarından yiyebilir miyiz? Ve biz av memleketindeyiz; hem muallem (öğretilmiş) köpeğimle ve hem de yayımla avlanıyorum, muallem olmayan köpeğimle de avlandığım olur. Bunlardan hangisi benim için uygundur?” diye sordum. Buna şu cevabı verdi:

“Ehl-i Kitapla ilgili sorundan başlayalım: “Başka bir kap bulabilirseniz, onların kabından yemeyiniz. Başka kap bulamazsanız, onları önce yıkayıp sonra içlerinden yemek yiyin.

(Ava gelince), yayınla avladığın ve üzerine besmele çektiğin avını ye. Muallem köpeğinle avladığın ve üzerine besmele çekmiş bulunduğun avı da ye. Muallem olmayan köpeğinle avladığın hayvana yetişmiy, kesmiş isen onu da ye!”

Buhari, Sayd 4,10,14; Müslim, Sayd 12-14, (1932); Ebu Dâvud, Sayd 2, (2850, 2855, 2856, 2857); Tirmizi, Sayd 1, (1464); Nesâi, Sayd 4, (7,181).

3447 – Yine Ebu Sa’lebe radıyallahu anh anlatıyor: “Resülûllah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: Okunu attıktan sonra kaybetmiş olsan ve (üç gece) sonra (okun isabet ettiği ava) erişsen, bu av kokmadıkça onu yiyebilirsin.”

Müslim, Sayd 9, (1931); Ebu Dâvud, Sayd 4, (2861); Nesâi, Sayd 20, (7, 193, 194); Buhâri, Sayd 8.

3448 – Sa’d İbnu Ebi Vakkâs radıyallahu anh’a öğretilmiş (muallem) bir köpek avı öldürecek olursa, yenilip yenmiyeceği sorulmuştu:

“Ye dedi, ondan sadece bir parça da kalmış olsa.”

Muvatta, Sayd 7, (2, 493).

3449 – Amr İbnu Şu’ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhümâ anlatıyor:

“Bir adam dedi ki:

“Ey Allah’ın Resülü, benim öğretilmiş köpeklerim var. Onlar hakkında bana fetva var!” Aleyhissalatu vesselam:

“Köpeğin senin için tuttuğu şeyi ye” buyurdular. Adam:

“Köpek, avı öldürmüşse?” dedi.

“Öldürse de!” buyurdular.

“Yayım hakkında da bana fetva ver!” dedi.

“Okunun sana geri getirdiğini ye!” buyurdu.

“Avı gözden kaybetmişsem?” dedim. “Avı gözden kaybetsen de! buyurdu, yeter ki, av üzerinde senin okundan başka bir ok izine rastlamamış olasın. Veya onu kokmuş bulmamış olasın.”

Nesai, Sayd 16, (7, 191).

3450 – Abdullah İbnu Muğaffel radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm parmakla çakıl atmayı yasakladı ve: “O, avı öldürmez, düşmanı paralamaz; ancak göz patlatır, diş kırar!” buyurdu.”

Buhari, Edeb 122, Tefsir, Feth 5, Zebaih 5; Müslim, Sayd 54, (1954); Ebu Davud, Edeb 178, (5270); Nesai, Kasame 37, (8, 47).

3451 – Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, mecusi köpeğinnin avladığı avın etini yemeyi yasakladı.”

Tirmizi, Sayd 2, (1466).