2037 – ZEKÂT KİMLERE HELÂLDİR?

ZEKÂT KİMLERE HELÂLDİR?

2037 – Ziyâd İbnu’l-Hâris es-Sudâi (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a gelip biat ettim. O sırada bir adam gelerek: “Bana sadakadan ver!” dedi. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) adama: “Allah, sadakalar hususunda, ne herhangi bir peygambere ne de bir başkasına hüküm verme yetkisi tanımadı, hükmü bizzat kendisi verdi. Ve, sadakaları sekiz hisseye ayırdı. Eğer sen bunlardan birine girersen senin hakkını derhal sana veririm” buyurdu.”

Ebü Dâvud, Zekât 23, (1630).

2038 – İsmi Nüseybe olan Ümmü Atiyye (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: “Bana bir koyun tasadduk edilmişti. Hz. Âişe (radıyallahu anhâ)’ye bir miktar et gönderdim. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) o sırada Hz. Aişe’ye:

“Yiyecek birşeyler var mı?” diye sormuş, Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ) de:

“Hayır! Ancak, Nüseybe’nin şu (kendisine tasadduk edilen) koyundan gönderdiği bir miktar et var” cevabını vermiş. Resülullah:

“Getir onu, o koyun yerini bulmuş (bize hediye olarak gelen zekat olmaktan çıkmış)tır” demiş.”

Buhâri, Zekât 31, 62, Hibe 5; Müslim, Zekât 174, (1076).

2039 – Yine Sahiheyn’de ve ayrıca Ebü Dâvud ve Nesâi’de Hz. Enes (radıyallâhu anh)’den rivâyet edilen bir hadiste denmiştir ki:

“Berire (radıyallâhu anhâ)’ye tasadduk edilen bir etten Resülullah’a ikrâm edilmişti. (Etin menşeini öğrenen Resülullah: “Bu ona sadakadır, bize ise hediyedir” buyurdu.”

Buhâri, Zekât 62, Hibe 5; Müslim, Zekât 170, (1074); Ebü Davud, Zekât 30, (1655).

2040 – Beşir İbnu Yesâr (rahimehullah)’dan nakledildiğine göre, Sehl İbnu Ebe Hasme denen Ensâr’dan bir zât ona şunu haber vermiştir:

“Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm), kendisine (Sehl’e) zekât develerinden yüz tanesini diyet olarak ödemiştir. Yâni, Hayber’de öldürülen Ensâri’nin diyeti olarak.”

Ebü Dâvud, Diyât 8, 9, (4521, 4523); Buhâri, Diyât 22.

2041 – Rezin’in kaydettiği bir rivâyette, Ebü Lâs el-Huzai demiştir ki: “Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm), (bizi hacca giderken) sadaka develerine bindirdi.”

Buhâri, Zekât 49, Ahmed İbnu Hanbel 4, 221. (Bu rivayeti Rezin ilâve etmiştir. Buhâri muallak olarak kaydeder. Ahmed İbnu Hanbel de Müsned’de.