30. CÜZ 4. HİZİP


98- BEYYİNE SÛRESİ البينةAynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ BismillahirRahmânirRahiym
لَمْ يَكُنِ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ مُنْفَكِّينَ حَتَّىٰ تَأْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُ
1-) Lem yekünilleziyne keferu min ehlil Kitabi velmüşrikiyne münfekkiyne hattâ te`tiye hümülbeyyinetü;
1-) Ehl-i Kitap`tan ve müşriklerden hakikat bilgisini inkâr edenler, kendilerine o beyyine gelinceye kadar (sapkınlıklarından) ayrılacak değillerdi.
رَسُولٌ مِنَ اللَّهِ يَتْلُو صُحُفًا مُطَهَّرَةً
2-) Rasûlün minAllâhi yetlû suhufen mutahhereten;
2-) Allâh`tan (şirk pisliğinden arınmayanın dokunamayacağı) tâhir (orijinal hakikati yansıtan) sayfaları (bilgileri) bildiren bir Rasûl
فِيهَا كُتُبٌ قَيِّمَةٌ
3-) Fiyha kütübün kayyimeh;
3-) Onların (o bilgilerin) içinde kütüb-ü kayyime (en kaîm – sağlam – payidar kitaplar) vardır.
وَمَا تَفَرَّقَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ إِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمُ الْبَيِّنَةُ
4-) Ve ma teferrakalleziyne ûtül Kitabe illâ min ba`di ma câethümül beyyineh;
4-) Kitap verilmiş olanlar, ancak kendilerine o beyyine geldikten sonra ayrılığa düştüler.
وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاءَ وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ ۚ وَذَٰلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ
5-) Ve mâ ümirû illâ liya`budullahe muhlisıyne lehüd diyne hunefâe ve yukıymusSalâte ve yü`tüzZekâte ve zâlike diynülkayyimeh;
5-) Oysaki onlar, Hanîfler olarak Dini O`na (yalnız Allâh`a) hâlis kılarak; Allâh`a kulluk yapmalarından, salâtı ikame etmelerinden ve zekâtı vermelerinden başka bir şeyle emir olunmadılar… İşte budur Din-i Kayyim (geçerli hak din – sistem)!
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ فِي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا ۚ أُولَٰئِكَ هُمْ شَرُّ الْبَرِيَّةِ
6-) İnnelleziyne keferu min ehlilKitabi velmüşrikiyne fiy nari cehenneme halidiyne fiyha* ülâike hüm şerrülberiyyeh;
6-) Muhakkak ki ehli kitaptan ve müşriklerden hakikat bilgisini inkâr edenler, onda ebedî kalıcılar olarak cehennem ateşindedirler! İşte onlar halkın en şerrlisidir!
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أُولَٰئِكَ هُمْ خَيْرُ الْبَرِيَّةِ
7-) İnnelleziyne amenû ve `amilussalihati ülâike hüm hayrülberiyyeh;
7-) İman edip imanın gereğini uygulayanlara gelince, işte bunlar halkın en hayırlısıdır!
جَزَاؤُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ۖ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ ۚ ذَٰلِكَ لِمَنْ خَشِيَ رَبَّهُ
8- ) Cezâühüm `ınde Rabbihim cennatü `Adnin tecriy min tahtihel`enharu halidiyne fiyha ebeda* radıyAllâhu `anhüm ve radu `anHU, zâlike limen haşiye Rabbeh;
8- ) Rablerinin indînde onların cezası (çalışmalarının karşılığı), altlarından nehirler akan Adn cennetleridir… İçlerinde sonsuza dek kalmak üzere… Allâh onlardan razı olmuştur ve onlar da O`ndan razı olmuşlardır (ilâhî özelliklerin tecellisi)… İşte bu, Rabbinden haşyet duyan kimse içindir!


99- ZİLZÂL SÛRESİ الزلزلةAynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
إِذَا زُلْزِلَتِ الْأَرْضُ زِلْزَالَهَا
1-) İzâ zülziletil Ardu zilzaleha;

1-) Arz (beden), şiddetli bir sarsıntı ile sarsıldığında;

وَأَخْرَجَتِ الْأَرْضُ أَثْقَالَهَا
2-) Ve ahrecetilArdu eskaleha;

2-) Arz, ağırlıklarını dışarı çıkardığında,

وَقَالَ الْإِنْسَانُ مَا لَهَا
3-) Ve kalel İnsanu ma leha;

3-) İnsan (bilinç, bedene bakarak): “Buna ne oluyor?” diyerek (panik yaşadığında),

يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا
4-) Yevmeizin tühaddisü ahbâreha;

4-) İşte o süreçte haberlerini söyler.

بِأَنَّ رَبَّكَ أَوْحَىٰ لَهَا
5-) Bienne Rabbeke evha leha;

5-) Rabbinden ona vahiy ile.

يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ
6-) Yevmeizin yasdurun Nasu eştaten li yürav a`malehüm;

6-) O gün insanlar, gruplar hâlinde çıkar ki çalışmalarının sonucunu görsünler!

فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ
7-) Femen ya`mel miskale zerretin hayren yerah;

7-) Kim bir zerre ağırlığınca bir hayır yaparsa, onu görür.

وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ
8- ) Ve men ya`mel miskale zerretin şerren yerah;

8- ) Kim de bir zerre ağırlığınca bir şerr yaparsa, onu görür.


100- `ADİYAT SÛRESİ العاديات Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًا
1-) Vel `adiyati dabhâ;

1-) Andolsun o nefesleri zorlanarak (dünyalık biriktirmek için) koşan (azgın atlara benzer insanlara),

فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًا
2-) Fel mûriyati kadhâ;

2-) (Koşuşurken hırsından, öfkesinden) çakıp ateş çıkaranlara,

فَالْمُغِيرَاتِ صُبْحًا
3-) Fel muğıyrati subha;

3-) Sabahın seherinde akına kalkıp,

فَأَثَرْنَ بِهِ نَقْعًا
4-) Feeserne Bihi nak`â;

4-) O hırsla ortalığı toza bulayanlara,

فَوَسَطْنَ بِهِ جَمْعًا
5-) Fevesatne Bihi cem`a;

5-) Böylece o hâl ile halkın içine dalanlara (çok yazık)!

إِنَّ الْإِنْسَانَ لِرَبِّهِ لَكَنُودٌ
6-) İnnel`İnsane liRabbihi le kenûd;

6-) Gerçektir ki insan Rabbine karşı elbette çok nankördür!

وَإِنَّهُ عَلَىٰ ذَٰلِكَ لَشَهِيدٌ
7-) Ve innehû alâ zâlike le şehiyd;

7-) Kesinlikle kendisi de buna şahittir!

وَإِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَدِيدٌ
8- ) Ve innehû lihubbil hayri le şediyd;

8- ) Kesinlikle onda zenginlik sevgisi çok şiddetlidir!

۞ أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ
9-) Efelâ ya`lemu izâ bu`sire ma fiyl kubûr;

9-) Bilmez mi (insan), kabirlerin (bedenlerin) içindekiler deşilip dışarı çıkartıldığında,

وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِ
10-) Ve hussile ma fiys sudûr;

10-) Sadırların içindekiler açığa çıkartıldığında,

إِنَّ رَبَّهُمْ بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَخَبِيرٌ
11-) İnne Rabbehüm Bihim yevmeizin le Habiyr;

11-) İşte o süreçte Rableri, Esmâ boyutu itibarıyla, onlar olarak elbette Habiyr`dir.


101- KARİ`A SÛRESİ القارعة Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
الْقَارِعَةُ
1-) El kari`atü;

1-) El Karia!

مَا الْقَارِعَةُ
2-) Mel kari`atü;

2-) Ne dehşet verici olaydır el Karia!

وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْقَارِعَةُ
3-) Ve mâ edrake mel kari`ah;

3-) El Karia`yı bilir misin nedir?

يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ
4-) Yevme yekûnün Nasu kelferaşil mebsûs;

4-) O süreçte insanlar, yayılmış (ateşe koşan) pervaneler gibi olur.

وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِ
5-) Ve tekûnül cibalü kel `ıhnil menfûş;

5-) Dağlar (gibi benlikler), dağılmış renkli yün gibi (yumuşamış, alı al moru mor) olur!

فَأَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ
6-) Feemma men sekulet mevaziynüh;

6-) (İşte o süreçte) kimin getirisi ağır basarsa,

فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَاضِيَةٍ
7-) Fe huve fiy `ıyşetin radıyeh;

7-) O, razı (olduğu) bir yaşayış içindedir!

وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ
8- ) Ve emma men haffet mevaziynüh;

8- ) Ama kimin de getirisi hafif kalırsa,

فَأُمُّهُ هَاوِيَةٌ
9-) Fe ümmühû haviyeh;

9-) Onun anası, Haviye`dir (çok derin bir çukur).

وَمَا أَدْرَاكَ مَا هِيَهْ
10-) Ve mâ edrake ma hiyeh;

10-) Onun ne olduğunu bilir misin?

نَارٌ حَامِيَةٌ
11-) Narun hamiyeh;

11-) (O) yakıcılığı pik noktasında, ateştir!


102- TEKÂSÜR SÛRESİ التكاثر Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
أَلْهَاكُمُ التَّكَاثُرُ
1-) Elhakümüt tekâsürü;
1-) Tekasür (zenginlik ve sülaleniz) sizi aldatıp oyaladı!
حَتَّىٰ زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ
2-) Hattâ zürtümülmekabir;
2-) Öylesine ki mezarlıkları ziyarete gittiniz.
كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
3-) Kellâ sevfe ta`lemun;

3-) Hayır! Yakında (vefat ile) bileceksiniz.

ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
4-) Sümme kellâ sevfe ta`lemun;

4-) Sonra (yine) hayır, yakında bileceksiniz.

كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَقِينِ
5-) Kellâ lev ta`lemune `ılmel yekıyn;

5-) Hayır! İlm-el yakîn (olarak vefattan önce) bilseydiniz!

لَتَرَوُنَّ الْجَحِيمَ
6-) Le terevünnelcahıyme;

6-) Andolsun, cahîmi mutlaka görürdünüz!

ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ الْيَقِينِ
7-) Sümme leteravünneha `aynel yekıyn;

7-) Sonra yemin olsun onu (cehennemi) kesinlikle ayn-el yakîn – gözlerinizle göreceksiniz.

ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ
8- ) Sümme le tüs`elünne yevmeizin `anin na`ıym;

8- ) Sonra andolsun, elbette sorulacaksınız o süreçte nimetlerinizden.


103-`ASR SÛRESİ العصر Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
وَالْعَصْرِ
1-) Vel `asri;

1-) Yemin ederim O Asra (içinde akıp giden insan ömrüne) ki,

إِنَّ الْإِنْسَانَ لَفِي خُسْرٍ
2-) İnnel İnsâne le fiy husrin;

2-) Muhakkak ki insan, hüsran içindedir!

إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ
3-) İllelleziyne âmenû ve amilus salihati ve tevâsav Bil Hakkı ve tevâsav Bis Sabr;

3-) Ancak (hakikatlerine) iman edip imanın gereğini uygulayanlar, birbirlerine Hak olarak tavsiye edenler ve birbirlerine Sabrı tavsiye edenler hariç!


104- HÜMEZE SÛRESİ الهمزة Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍ
1-) Veylün li külli hümezetin lümezeh;

1-) Vay hâline tüm hümeze (arkadan dedikodu yapıp çekiştiren) ve lümeze (kınayıp tahkir eden) güruha!

الَّذِي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُ
2-) Elleziy cemea mâlen ve addedeh;

2-) O ki, varlık topladı ve onu tekrar tekrar saydı (her gün banka hesabına bakıp ne kadar param varmış, kontrol etti. A.H.)!

يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ
3-) Yahsebü enne malehû ahledeh;

3-) Sanır ki varlığı, onu ebedî dünyada yaşatacak hâlde!

كَلنْبَذَنَّ فِي الْحُطَمَةِ
4-) Kellâ, leyünbezenne fiyl hutameti;
4-) Hayır, (iş sandığı gibi değil)! Yemin olsun ki o, Hutame`ye (insanı darmadağın edip göçertene) atılacaktır.
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْحُطَمَةُ
5-) Ve mâ edrake mel hutameh;
5-) Hutame`yi sana bildiren nedir?
نَارُ اللَّهِ الْمُوقَدَةُ
6-) Narullahil mûkadeh;
6-) (O Hutame, fıtratından gelen bir şekilde bilincinde açığa çıkan) Allâh`ın tutuşturulmuş Nârı`dır!

الَّتِي تَطَّلِعُ عَلَى الْأَفْئِدَةِ
7-) Elletiy tettali`u alel ef`ideh;

7-) O ki çıkar (kaplayıp örter) FUADlar (Esmâ mânâ özelliklerini şuura yansıtıcılar) üzerine.

إِنَّهَا عَلَيْهِمْ مُؤْصَدَةٌ
8- ) İnneha aleyhim mu`sadeh;

8- ) Muhakkak ki o (Hutame) onların üzerine kapatılıp kilitlenmiştir (içinde ebedî mahpusturlar).

فِي عَمَدٍ مُمَدَّدَةٍ
9-) Fiy `amedin mümeddedeh;

9-) Uzatılmış direkler içinde.


105-FİYL SÛRESİ الفيل Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِأَصْحَابِ الْفِيلِ
1-) Elem tera keyfe fe`ale Rabbüke Bi ashâbil fiyl;

1-) Görmedin mi Rabbin nasıl yaptı, ashab-ı fil`e?

أَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ فِي تَضْلِيلٍ
2-) Elem yec`al keydehüm fiy tadliyl;

2-) Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?

وَأَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْرًا أَبَابِيلَ
3-) Ve ersele aleyhim tayren ebâbiyl;

3-) İrsâl etti üzerlerine tayrân ebabil`i (Ebabil kuşları).

تَرْمِيهِمْ بِحِجَارَةٍ مِنْ سِجِّيلٍ
4-) Termiyhim Bi hıcâretin min sicciyl;

4-) Atıyorlardı onlara, kurumuş çamurdan taşlarını.

فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَأْكُولٍ
5-) Fece`alehüm ke`asfin me`kûl;

5-) Nihayet onları yenmiş ekin yaprağı gibi kıldı.


106-KUREYŞ SÛRESİ قريش Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
لِإِيلَافِ قُرَيْشٍ
1-) Li iylâfi Kureyşin;

1-) Kureyş`in ülfet ve hürmete mazhariyeti için,

إِيلَافِهِمْ رِحْلَةَ الشِّتَاءِ وَالصَّيْفِ
2-) Îylâfihim rıhleteş şitâi vas sayf;

2-) Kış ve yaz seferinde rahat ve ülfetleri için.

فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هَٰذَا الْبَيْتِ
3-) Felya`budû Rabbe hâzelBeyt;

3-) Bu Beyt`in Rabbine (tevhid ehli olarak) kulluk etsinler!

الَّذِي أَطْعَمَهُمْ مِنْ جُوعٍ وَآمَنَهُمْ مِنْ خَوْفٍ
4-) Elleziy at`amehüm min cû`ın ve âmenehüm min havf;

4-) O ki, onları açlıktan doyurdu ve korkudan emin etti.


107-MÂÛN SÛRESİ الماعون Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
أَرَأَيْتَ الَّذِي يُكَذِّبُ بِالدِّينِ
1-) Eraeytelleziy yükezzibü Bid diyn;

1-) Gördün mü dinini (Sünnetullâh`ı) yalanlayan şu kimseyi?

فَذَٰلِكَ الَّذِي يَدُعُّ الْيَتِيمَ
2-) Fezâlikelleziy yeduul yetiym;

2-) İşte o, yetimi azarlayıp iter – kakar,

وَلَا يَحُضُّ عَلَىٰ طَعَامِ الْمِسْكِينِ
3-) Ve lâ yehuddu `alâ ta`âmil miskiyn;

3-) Yoksulları doyurmaya teşvik etmez (cimri, bencil)!

فَوَيْلٌ لِلْمُصَلِّينَ
4-) Feveylün lil musalliyn;

4-) Vay hâline o (âdet diye) namaz kılanlara ki;

الَّذِينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ
5-) Elleziyne hüm `an Salâtihim sâhûn;

5-) Onlar, (iman edenin mi`râcı olan) salâtlarından (okunanların mânâsını yaşamaktan) kozalıdırlar (gâfildirler)!

الَّذِينَ هُمْ يُرَاءُونَ
6-) Elleziyne hüm yurâûn;

6-) Onlar gösteriş yapanların ta kendileridirler!

وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ
7-) Ve yemne`ûnel mâ`ûn;

7-) Hayrı da engellerler!


108- KEVSER SÛRESİ الكوثر Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
1-) İnnâ a`taynâkel Kevser;

1-) Muhakkak ki biz verdik sana O Kevser`i!

فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ
2-) Fe salli li Rabbike venhar;

2-) O hâlde Rabbin için salâtı yaşa ve kurbanı (benlik) kes!

إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ
3-) İnne şânieke hüvel`ebter;

3-) Muhakkak ki sana hıncı olan var ya, asıl odur ebter (soyu kesik)!


109- KÂFİRÛN SÛRESİ الكافرون Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ
1-) Kul yâ eyyühel kâfirun;

1-) De ki: “Ey hakikat bilgisini inkâr edenler!”

لَا أَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ
2-) Lâ a`budu mâ ta`budûn;

2-) “Sizin tapındığınıza (nefsi emmârenize – bağırsak beyninize) ben tapınmam!”

وَلَا أَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ
3-) Ve lâ entüm `âbidûne mâ a`bud;

3-) “Siz de benim ibadet ettiğime abidler (ibadet eden kullar) değilsiniz.”

وَلَا أَنَا عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْ
4-) Ve lâ ene `abidün mâ `abedtüm;

4-) “Sizin tapındıklarınıza ben abid (ibadet eden kul) değilim.”

وَلَا أَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ
5-) Ve lâ entüm `âbidûne mâ a`bud;

5-) “Siz de benim kulluk ettiğime abidler (kullar) değilsiniz.”

لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِيَ دِينِ
6-) Leküm diynüküm ve liye diyn;

6-) “Sizin din (anlayışınız) size, benim din (anlayışım) banadır!”


110- NASR SÛRESİ النصر Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
إِذَا جَاءَ نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ
1-) İzâ câe nasrullahi velfeth;

1-) Nasrullah (Allâh nusreti) ve el Feth (mutlak açıklık – şuur bakışı) geldiğinde,

وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجًا
2-) Ve raeytenNâse yedhulûne fiy diynillâhi efvâcâ;

2-) İnsanları öbek öbek Allâh`ın dinine girer (Allâh sistemine uyar) hâlde gördüğünde,

فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ ۚ إِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا ﴿
3-) Fesebbıh BiHamdi Rabbike vestağfirHU, inneHÛ kâne Tevvâbâ;

3-) Rabbinin Hamdi olarak tespih et ve O`ndan mağfiret dile! Muhakkak ki O, Tevvab`dır.


111-TEBBET SÛRESİ المسد Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
تَبَّتْ يَدَا أَبِي لَهَبٍ وَتَبَّ
1-) Tebbet yedâ ebiy lehebin ve tebbe;

1-) Ebu Leheb`in elleri kurusun… Kurudu da!

مَا أَغْنَىٰ عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَ
2-) Mâ ağnâ `anhü maluhû ve mâ keseb;

2-) Ne zenginliği ve ne de kazandığı ona fayda vermedi!

سَيَصْلَىٰ نَارًا ذَاتَ لَهَبٍ
3-) Seyaslâ nâren zâte leheb;

3-) Alevli bir ateşe maruz kalacaktır (o)!

وَامْرَأَتُهُ حَمَّالَةَ الْحَطَبِ
4-) Vemraetüh* hammâletel hatab;

4-) Onun karısı da… Odun hamalı olarak!

فِي جِيدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ
5-) Fiy ciydiha hablün min mesed;

5-) Boynunda hurma lifinden bir ip olduğu hâlde!


112-İHLÂS SÛRESİ الإخلاص Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ
1-) Kul HUvAllâhu Ehad;

1-) De ki: “HÛ Allâh EHAD`dır! (son – sınır kavramsız TEK`tir)”

اللَّهُ الصَّمَدُ
2-) Allâhus Samed;

2-) “Allâh SAMED`dir (Som, kendisine bir şey eklenmesi, genişlemesi ya da kendisinden bir şey açığa çıkması söz konusu olmayan)”

لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ
3-) Lem yelid ve lem yûled;

3-) “Doğurmamış ve doğurulmamıştır; (kendisinden varolmuş meydana gelmiş ikinci bir yapı yoktur ve kendisini var eden de yoktur)”

وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ
4-) Ve lem yekün leHÛ küfüven ehad;

4-) “O`na hiçbir küfuv (denk) olmadı! (hiçbir düşünülen O`na denk özellikler açığa çıkaramaz.)”


113-FELAK SÛRESİ الفلق Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ
1-) Kul e`ûzü BiRabbil felak;

1-) De ki: “Sığınırım Felak`ın (karanlığı yarıp aydınlığa kavuşturan nûrun) Rabbine”

مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ
2-) Min şerri mâ halak;
2-) “Yarattığı halkının şerrinden”

وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ
3-) Ve min şerri ğâsikın izâ vekab;
3-) “Karanlığı çöken gecenin şerrinden”

وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِ
4-) Ve min şerrin neffâsâti fiyl`ukad;
4-) “Düğümlere üfüren kadınların şerrinden”
وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ
5-) Ve min şerri hâsidin izâ hased;
5-) “Haset ettiğinde, haset edicinin şerrinden!”


114-NÂS SÛRESİ الناس Aynı anda dinleyip takip edebilirsinizTIKLA
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
BismillahirRahmânirRahiym
قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ
1-) Kul e`ûzü BirabbinNâs;
1-) De ki: “Sığınırım Nâs`ın Rabbine,”
مَلِكِ النَّاسِ
2-) Melikin Nâs;
2-) “Nâs`ın Meliki`ne,”
إِلَٰهِ النَّاسِ
3-) İlâhin Nâs;3-) “Nâs`ın İlâhı`na,”
مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ
4-) Min şerril vesvâsil hannâs;
4-) “El Vesvas`il Hannas`ın (sinip sinip geri dönen, insanı bedenselliğe düşüren vesvese kuvvesi) şerrinden.”
الَّذِي يُوَسْوِسُ فِي صُدُورِ النَّاسِ
5-) Elleziy yüvesvisü fiy sudûrin Nâs;
5-) “O ki, insanların içlerinde vesvese üretir.”
مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ
6-) Minel cinneti ven Nâs;
6-) “Cinlerden ve insanlardan!”

3 Comments

Yasemin Karabulut için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir