1349 – ZİYARET TAVAFI

ZİYARET TAVAFI

1349 – İbnu Abbâs ve Hz. Aişe (radıyallahu anhüm) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), yevm-i nahrde (Kurban’ın birinci günü) tavafı geceye te’hir etti.”

Bir başka rivayette: “….Ziyâret tavafını” denmiştir. “…Beyt-i Atik’i tavaf etsinler” (Hacc 29) âyetiyle emredilen tavaf bu tavaftır.

Ebu Dâvud, Menâsik 83, (2000); Tirmizî, Hacc 80, (920); İbnız Mâce, Menâsik 77, (3059). Bu hadisi Buhârî, ta’lik olarak kaydetmiştir (Hacc 129).

1350 – Nâfi, İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ)’den naklen diyor ki: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) yevm-i nahirde ifâza (ziyâret) tavafını yaptı, sonra dönüp öğleyi Mina’da kıldı.”

Buhârî, Hacc 129, Müslim,Hacc 335, (1308); Ebu Dâvud, Menâsik 83, (1998.

1351 – İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: “Halk (haccın bitmesiyle) her tarafa dağılıyordu. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

“Sakın kimse, son vardığı yer Beytullah olmadıkça bir yere gitmesin” buyurdu.”

Müslim, Hacc 379, (1327); Ebü Dâvud, Menâsik 84, (2002); İbnu Mâce, Menâsik 82, (3070).

1352 – Muvatta’da geldiğine göre, Hz. Ömer (radıyallahu anh) şöyle buyurmuştur: “Hacc menâsikinin en sonuncusu Beytullah’ı tavaftır.”

Muvatta’da kaydedilir ki, Hz. Ömer (radıyallahu anh) veda tavafı yapmadan ayrılan birisini Merrü’z-Zahrân denen yerden veda tavafı yapmak üzere geri çevirdi.”

Muvatta, Hacc 1, 369).

1353 – İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ): “Kadın hayızlı olduğu takdirde (veda tavafı yapmadan) yola çıkmasına ruhsat verildi” demiştir.

Buhârî, Hayz 27, Hacc 144; Müslim, Hacc 380, (1328).

1354 – Bir rivayette şöyle gelmiştir: “Halka, son varacakları yerin Beytullah olması emir buyuruldu. Ancak hayızlı kadına ruhsat verildi.”

Müalim, Hacc 380, (1328).

1355 – Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın zevcelerinden Safiyye Bintu Huyey (radıyallahu anhâ) hayız oldu. Durum Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a haber verilmişti.

“O bizi burada hapis mi edecek!” dedi. Kendisine, Safıyye’nin tavâf-ı ifâzayı yapmış olduğu söylenince:

“Öyleyse hayır, (beklemenize gerek yok, yola çıkınız)” açıklamsında bulundu.”

Buhârî, Hacc 129,145, Hayz 27, Megâzî 77; Müslim, Hacc, 382, (1211); Muvatta, Hacc 225-228, (1, 412-413); Nesâî, Hayz 23, (1, 194); Tirmizî, Hacc 99, (943); Ebu Davud, Menasik 85, (2003); Nesâî, Hayz 23 (1,194); İbnu Mâce, Menâsik 83, (3072). Bu metin Şeyheyn (Buhârî ve Müslim) metnidir.)

1356 – Amre merhum anlatıyor: “Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) beraberinde kadınlar olduğu halde haccetse, kadınların hayız oluvermelerinden korkardı: Bu sebeple yevm-i nahirde (kurbanın birinci giünü) hemen onlara öncelik tanır ve derhal ifâza tavaflarını yaptırırdı. İfâza tavaflarını yaptılar mı, artık onları (temizlensinler de veda tavafı da yapsınlar diye) beklemez, kadınlar hayızlı iken hemen (Medine’ye dönmek üzere) yola çıkardı.”

Muvatta, Hacc 227, (1, 413).