11-Bedeviyye CEMAATLER

11-Bedeviyye CEMAATLER

1. Ma’rûf Kerhî, 2. Şihabüddin Ahmed Tebrizî, 3. Şemsüddin Muhammed bin Yusuf Mağribî, 4. Abdü’l-Kuddüsî el-Mağrib, 5. Ebû Talib Abdürrezzak Endülisî, 6. Nureddin Hamid, 7. Abdülmecid el-Mağribî, 8. Zeynüddin Abdü’l-Celil İbni Abdirrahman, 9. Bedrüddin Seyyid Şerif Hasan Mağribî, 10. Eş-şeyh Ebû’l Abbas Seyyid Ahmed el-Bedevî.

EBÛ’L ABBAS AHMED BİN ALİ EL-BEDEVÎ

596 (1200) tarihinde Fas şehrinde doğup, yedi yaşında iken ailesiyle birlikte Mekke’ye gitmiştir.

Şeceresi Hazret-i Ali’ye, hatta Ra’ad ve Adnan’a kadar uzatılmıştır. Ahmed’in birçok lakabı vardır. Ona, Afrika bedevileri tarzında lisam (yüzü örten peçe) taşıdığından dolayı “el-Bedevî” deniliyordu.

Mekke’ye yapılan seyahat 603-607 (1206-1210) yılları arasındadır. Bedevilerin, bu aileye fevkalade hüsn-i kabul gösterdikleri söylenir. El-Bedevî, bu seyahatinden sonra Mısır’a gitmiştir.

Hicrî 627 yılına doğru Ahmed Bedevî’de derûnî bir tahavvül vukû’a gelmiştir. 633 tarihinde gördüğü bir rüya üzerine Irak ve Şam’a gitmiş ve daha sonra Mısır’ın Tanta kasabasına, yerleşmiştir. Bu suretle Bedevî, Tantavî nisbetiyle de şöhret bulmuştur.

Kendisi yedi kıraat üzerine Kur’an-ı Kerim okur ekseri vakitlerini ibadetle geçirirdi.

Tanta’da, evin damına çıkar, yüzünü güneşe çevirip, gözleri kızarıp bozuluncaya kadar hareketsiz dururdu. Bazan uzun bir sükûta dalar, bazan devamlı sayhâlar koparırdı. Geceleri Kur’an-ı Kerim okumak adeti idi.

Tanta’da 41 sene kadar ömür sürdü. Onun güzel sözlerinden bazıları şunlardır:
“Bizim tarikimiz, Kur’an, Sünnet, hakikat aşkı, safvet, doğruluk, ızdıraba sabır ve tahammül, ahde sadakat üzerine kurulmuştur”.

“Başkasının felaketine sevinilmemeli; iftira etmemeli ve fenalık yapmamalı; kötülüğe; iyilikle mukabele etmelidir”.

“Öksüze acı, çıplağı giydir, açı doyur, garibe ve misafire layık olduğu hürmeti gösterip; bu suretle belki Allah’a yaranırsın. Sirke nasıl balı bozarsa, dünya sevgisi de takvayı öyle bozar”.

Bedevî tarikatinin alameti kırmızı hırka, nikâb ve kırmızı alemdir. Ahmed Bedevî 12 Rebiü’l-evvel 675 (24 Ağustos 1276) -‘da Tanta’da vefat etmiş ve orada defnolunmuştur.32

Ahmed Bedevî’nin eserleri şunlardır:

1. Evrâd.

2. Salatlar: Bunlar hakkında hicrî XII. asrın meşhur sofîsi Abdurrahman bin Mustafa Aydarus “Fethu’r-Rahmân” ünvanlı bir şerh yazmıştır.

3. Vasâya: Manevî vasiyetnamesidir. Bu eserinde, başta Kur’an ve sünnete sıkı sıkıya bağlanma nasihati gelir. Geceleyin kılınan namazın her rek’ati, gündüz kılınan bir nafile rek’atten daha makbuldür. Bilhassa zikrin kıymeti pek yüksek tutulmuştur; fakat buna kalbin iştiraki lazımdır. Kalb iştirak etmezse, zikir sadece yaygaradan ibaret kalır. Zikrin son semeresi vecid’dir, Allah aşkıdır, Şu suretle doğar: Allah’ın vahdeti üzerine teemmül ederken tebcil edilen kalbe, nûr-i ilahîden bir şua düşer. O zaman onun içinde sevgiyle karışık yakıcı bir arzu doğar ve o, kuvvetle ona sımsıkı bağlanır. İman, en çok kıymeti haiz olan şeydir. İçten inanan en mükemmel müslümandır.

Bedeviyye tarikatinin şubeleri:

Şenaviyye, Metbûliyye, Halebiyye, Beyûmiyye, Merzûkiyye, Sutûhiyye, Ulvâniyye.33

_______________________________________

32_ Kamusu’l-A’lam, c. II, s. 1257; İslam Ans., c. I, s. 176.

33_ Mir’atü’t-Turuk, s. 20.